Karanlıktı her an,

Karanlıktı mekan,

Karanlıklardaydı can.

Durmuş gibiydi olmayan zaman

Sessiz, bilinmez, bilmez ve özlemli,

Eskiler için gelecek hükmünü beklerken can.

Hatırlamazdı geçen olmayan zamanı,

Oysa tek dileği idi kavuşmak,

Yaratıldığında kopan diğer yarımına.

Tüm var olanların anasına.

Beklerdi açılmasını kapının,

Görmek için ötesini karanlığının.

Bilirdi o çok kırgın ve öfkeli,

Bilirdi ki o hatırlamak istemez.

Bilirdi ki o bir anne tüm var ettiklerine.

Bilirdi ki bir an bağışlayacak.

Ondandır ki ümitle beklerdi katın hükmünü.

Birden aralandı sonsuz karanlığı,

Bir ışık parladı masmavi

Aydınlandı mekan, aydınlandı an.

Masmavi idi gök,

Masmavi idi deniz.

Birleşmişlerdi tıpkı kopmadan evvel ki gibi.

Kavuşmuşlardı, BİR’diler sonsuz bir çizgide.

Artık umut vardı canın içinde.

Kabul olmuştu dileği Yaratandan.

Artık ümitli idi diğer yarımından.

Bildi suçunu, sessizliğini, kendini,

Bildi diğerini, sevgisini, birliğini.

Diz çöktü an ’da.

Diz çöktü o mekânda.

Bekledi tıpkı masmavi deniz gibi sessiz

Bekledi kendini saran masmavi gökyüzünün,

Kendini var eden hükmünü kraliçesinin.

Bekledi Yaratanının sesini.

Mas maviliğin içinde küçüldü bir damla su gibi

Ve özlemi büyüdü yüreğinde.

Gözlerinde şekillendi yüreği,

Dudaklarında seslendi özlemi

Yüreğinden fışkırdı sevgisi.

Ne gelecekti bilmezdi gerisi.

Duyduğu kokusu idi kendisinin,

Hissettiği ateşi idi bedeninin,

Yanan yüreği idi mavilikte.

Yetmedi rüzgâr,

Yetmedi su,

Söndüremedi var oluşunun IŞK ateşini.

Sonra uzaklaştı ışk,

Sonra sessizleşti an

Bekledi, bekledi, bekledi.

Bir ses, bir nefes mavilikten

Sessizliğinde ümit, yüreğinde hala

IŞK – IŞK – IŞK

Bir Garip Ben-31.Ağustos.2019